* Telefonun ve radyonun üzerine dantel örtü konurdu.
* Gazocağı ve tel dolabımız vardı. Annem, tıkanan gazocağını, ucunda kılcal tel olan bir aletle açmaya çalışırken ha bire söylenirdi.
* Banyoda tuhaf bir soba vardı ve tuhaf bir yakacakla ısıtılırdı.
* Banyomuz kurnalıydı, hamam tasımız vardı.
* Plastikleri çıkmadan önce tuvalette takunya bulunur, ve herkesin ayağına olması için en büyük numara seçilirdi.
* Okul kapısında ayva, şam tatlısı, macun şeker, susamlı şeker , pamuk helva, kestane satılırdı. 5 kuruşa ince bir dilim şam tatlısı, alırdık.
*İlkokulda ABD yardımı sandviçler ve balık yağı hapları dağıtılırdı.
* Okul açılacağı zaman Sümerbank ayakkabıları alınır, çok sevdiğimiz modeller için de bayramı beklememiz söylenirdi.
* Bayramlarda, kıyafetlerimiz ve yeni ayakkabılarımız başucumuzda dururdu. Bazılarımız koynuna alır, yatardı.
* Uyduruk oyuncaklarımız vardı. Hatırlı bir kişiden çok güzel bir oyuncak araba veya bebek geldiği zaman, bozulmaması için kaldırılır, bize verilemezdi!! Biz ona, o bize bakardık.
*İlkokulda sepet kadar kurdele takardık. Ne kadar kabarık ve büyük olursa o kadar makbuldü. 2 kafa gezerdik!!
* Babalarımızın gömlek yakaları, bizim okul yakalarımız pazar akşamları kolalanırdı.
* Genellikle herkes pazar günleri yıkanırdı!! banyo merasimle yanar, çamaşır değişilirdi!!
* Akşam 18.00 seansı tercih edilirdi.
* Filmler, sokak sokak dolaşan arabalardan bağırarak duyurulur, reklamı yapılırdı.
* Sokaklardan, yoğurtçu, yorgancı, kalaycı, dondurmacı, eskici, bileyci , sülükçü(!!) geçerdi.
* 25 kuruşa bisiklet kiralar, ''şans kader kısmet talih niyet 5 kuruş'' diye bağıran ve yuvarlak delikleri kazıtarak ilkel piyango çektiren çocukların peşine Fareli Köyün Kavalcısı gibi takılırdık
* Herkesin en güzel ve en büyük odası misafir odası olarak ayrılır, kapısı kapatılırdı. Sonra da tüm aile küçük bir odaya tıkılınır, hayat geçirilirdi.
* Radyo en kıymetli eğlencemizdi. Orhan Boran ve Yuki kaçırılmazdı . Uğurlugil ailesindeki Arap Bacı'ya herkes hayrandı.
* Radyo tiyatrosu sayesinde tüm klasikler ezberimize girmişti. Haluk Kurdoğlu, Semih Sergen ve Işık Yenersu'nun sesine aşıktım. Genellikle Kerim Afşar, Tomris Oğuzalp esas oğlan ve esas kız olurdu.
*Türk Sanat Müziğini kentliler, Türk Halk Müziğini de köylüler dinlerdi.
* Aşı olunacağı zaman tek iğne ile neredeyse koca sınıf bitirilirdi. Aids henüz çıkmamıştı, eşcinsellik duyulmamıştı.
* İsveçli sarışın güzeller güzeli May Britt ile çirkinler kralı zenci Sammy Davis Jr evlendiğinde yer yerinden oynamıştı.
* Okulda, Kürt , Türk, Ermeni, Yahudi, köylü, şehirli bilmezdik. Kimse kimseye böyle garip soru sormaz, merak dahi edilmezdi. Sadece Alevi kelimesi fısıldanarak söylenirdi.
*Herhangi bir sebeple götürülen hediye paketini açmak , geleneklerimize aykırıydı ayıptı. Misafir gidince ilk iş onu açmak olurdu.
* Misafirlikte ne kadar aç olursanız olun, ikram tabağındakileri bitirmek de ayıptı. Görgülüler bir lokma mutlaka bırakır, görgüsüzler hepsini yerdi.
*Dondurma mayıs sonunda çıkar, annemiz temmuza kadar izin vermezdi.
* Sokakta oynarken en sevdiğimiz yiyecek, bir dilim taze ekmek üzerine sana yağı ve toz şekerdi.
*. Külotlu çoraptan önce tüm kadınlar jartiyer kullanır, yaşlılar, baldırlarına lastik takardı.
* 60 lı yıllarda evlenen her genç kızın çeyizinde mutlaka 1 adet baby doll bulunurdu..
* Fotoğraflarda gülmek laubalilikti. Pek çok kişinin düğün resimleri cenaze törenlerini andırırdı. Ağır, vakur ve ciddi olmak önemliydi.
* Anneler, vapurda, trende, otobüste rahatlıkla bebek emzirirlerdi.
* Yazlık Sinemalara battaniye ve minderlerle gidilir, çekirdek çitlenirdi. Arada frigo buz satılırdı. Pahalı olduğu için babamız almazdı.
*Her gencin en kıymetli eşyası Dual pikaptı. Plak almak için harçlık biriktirirdik.
* Defter-kitap kaplama kağıtları ya kırmızı ya da mavi olurdu.
* Gazete kağıtlarından kese kağıdı yapar, undan yapılmış tutkalla yapıştırırdık.
(KAYNAK: ÖNCE VATAN)
No comments:
Post a Comment