Saturday, March 15, 2014

oysa, bu ara o kadar çok yazıyordum, demek bloguma ihmalkar davranmışsam... ayıp etmişim, inan!



iki gün daha ihmale devam etseymişim, bloga yazmayalı iki hafta tamamlanacakmış. 


güya, blog arkadaşları da sırayla yazmaya başladılar diye, bana heves gelmişti; sanırsın her gün yazacağım. 


bi dakka bi dakka, kendime haksızlık yapıyorum, yazdım bir şeyler bu ara. inciliküpe'ye evde ekmek nasıl yapılır  yazısı yazdım. sonra sık sık mail yazdım, bazısı uzun ve eğlenceli, bazısı kısa ve duygulu. 


boş durmamışım neyse. 






son defa yazı yazdığımda nezle olmuş, burnumu çekip duruyordum. şükür, bu defa uzun sürmedi, üç günlük yorgunluktan sonra toparlandım.


iki gün çalıştıktan sonra, haftasonu tatili olması çok güzel. 


cuma akşamını en eski büro arkadaşlarıyla birlikte toplanıp yemek yiyip, sohbet ederek geçirdik. bol kahkahalı ve lezzetli bir akşamdı.


cumartesi, önce pilates ardından alışveriş, evde haftalık yemek organizasyonu çalışmaları, derken akşam kız arkadaş oturması, sohbet, muhabbet...






son zamanlardaki pazar günü klasiğimiz şöyle, çocuklar ve annem kahvaltıya geliyor, sonra herkes köşesine çekiliyor ve ben çalışmaya devam edip kek, börek vs. yapıyorum. oğlanın göçebe bavuluyla gelenleri yıkıyorum, gidişi için temiz giysi ve yiyecek hazırlıyorum. dolayısıyla pazar gecesi yorgun oluyorum, haftasonu enerjisini tüketmiş oluyorum. neyse...






hafta nasıl başladıysa, bir hız geçti gitti bile ve geldik, ikinci haftasonuna.


bu haftasonu da  tesadüf, geçen hafta gibiydi, önce cuma akşamı kız arkadaşlarla oturduk, muhabbet eyledik. sonra, cumartesi akşamı fakülte arkadaşları toplantısı vardı, nevizade'ye yemeğe gittik. 


böyle yazınca, annem haklı galiba, demek geldi içimden. ona bakarsanız, çok geziyorum! bana sorarsanız, eh bütün hafta çalıştıktan sonra biraz gezmek hakkım, artık!


pazar günü de geçen haftanın kopyası oldu; kahvaltı hazırlığı, sonrasında alışveriş, ikisi oğlum götürsün diye, ikisi evde yensin diye dört kap yemek pişirmek, arada bir kek çıkarmak ve gece yorgun argın şu satırları yazmak...










oysa bu ara o kadar cok yaziyordum demek bloguma ihmalkar davranmissam ayip etmisim inan 1


bugünün ekmeği. 

sabah, kahvaltı için yaptım. 

su yerine sütle yoğurdum. kara buğday unundan. 

kabuğu çıtır, içi yumuşak.


No comments:

Post a Comment